İçerik Dizini Göster
Sütünüzün az olması sebebiyle emzirmeyi bırakmak üzereyseniz, bırakmak zorunda kalacağınızı düşünüp endişeleniyorsanız, sakin kalın ve son kararı vermeden yazımızın devamını okuyun.
Eğer bebeğiniz için yeterli süt üretemediğinizi düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz. Düşük süt tedariği, emzirmeyi bırakmayı düşünen yeni ebeveynler için yaygın bir nedendir. Ancak, bir hemşire veya emzirme danışmandan destek alırsanız yararınıza olacaktır, çünkü sütün gerçekte yetersiz olmadığını fakat anne tarafından yetersiz olarak algılandığına çevremde bir çok kez şahit oldum. Ayrıca, annenin süt arzının gerçekte düşük olmasa bile, kolayca arttırılabileceği durumlar olduğunu biliyorum. Eğer yetersiz süt tedariği nedeniyle emzirmeyi bırakmak üzereyseniz, ancak gerçekten bırakmayı istemiyorsanız, öncelikle emzirme danışmanından yardım almanız önerilir. Hemen hemen tüm hastanelerde bu destek anneler için ücretsiz olarak sağlanmaktadır.
Düşük Süt Miktarının Olası Nedenleri
Bir kişinin süt tedarik seviyeleri nasıl belirlenir? Ayrıntılı bir sağlık öyküsü alarak, durumu etkileyebilecek mevcut sağlık faktörlerinin olup olmadığını belirlemek için sorular sorarak başlanır. Örneğin, doğum indüksiyonu, epidurallar,halk arasında gebelik şekeri olarakta bildiğimiz gestasyonel diyabet , yüksek tansiyon, meme hipoplazisi, meme ameliyatları, düşük demir, tiroid bozuklukları, PKOS veya obezitenin tümü potansiyel olarak düşük süt miktarını etkileyici sebeplerdendir.
Emzirme esnasında ve sonrasında bebeğin davranışlarını gözlemlemek de oldukça önemlidir. Emzirme işleminden sonra bebek rahatlamış mı? Bunu el ve kol hareketlerinden anlayabilirsiniz. Yeterli sayıda bez kirletiyor mu? Emzirme aralarında yeterli sürede uyuyor mu? Sarılık gibi bir durumu var mı? En belirleyici ise kilo alımı gelişimine uyumlu mu? Bir süre bu kuralları göz önünde bulundurarak emzirme işleminize devam etmelisiniz.
Dördüncü üç aylık dönem” stresli olabilir, bu nedenle başarılı emzirmenin önündeki zihinsel sağlık, bilgi eksikliği veya bilinçli besleme seçeneklerinin eksikliği gibi olası iç engelleri asla ihmal etmeyin. Stres, doğum sonrası depresyon veya anksiyete gibi şeyler, sütün azalmasına izin veren oksitosin hormonunun salınımını etkileyebilir. Anne kendini rahatlamış hissettiğinde, oksitosin ve prolaktini terapötik seviyelerde kalarak sütünün akmasını ve yeniden yapılmasını sağlar. Süt miktarını etkileyebilecek dış faktörler arasında beslemelerin programlanması, doğumda ayrılık, anne stresi, beslenmeden önce bebeğinizin ağlamasını bekleme ve gereksiz biberon takviyeleri yer alır.
Süt Üretiminizi Az Sanıyorsunuz Ama Yanılıyorsunuz
Düşük süt tedariğinin belirtileri gibi görünebilecek , ancak çoğu zaman olmayan birçok şey vardır . Örneğin, yeni doğan bebeklerin çoğu günde 10-12 kez beslenir.Bu, bebeğin süt tedariğinin artmasını ve düzenlenmesini desteklemesinin normal yoludur, ancak bazı yeni ebeveynler bebeklerinin her emzirmede yeterince süt alamadıkları için çok sık yemek yediğini düşünür.
Göğüs pompaları, süt üretiminin zayıf bir göstergesidir. Bebekler pompadan çok daha verimlidir ve sütü dışarı çekme konusunda çok daha iyi iş çıkaracaktır. Yeterli süt üretip üretmediğiniz konusunda başvuracağınız rehber pompa olmamalıdır.
Sütünüzün yeterli olmadığının işareti gibi görünebilecek, ancak doğru olmayan diğer bilgi ise göğüslerinizi artık “dolu” hissetmiyorsunuz, sızdırmıyorlar veya artık sızdırmıyorlar, sütü hissetmiyorsunuz ya da hiç hissedemediniz buda sizin için büyük hayal kırıklığı. Unutmayın, daha yumuşak göğüsler, daha kremsi/daha yağlı süt içerdikleri anlamına gelir.
Unutmayın Ki Yalnız Değilsiniz
Emzirme yolculuğunuzda hatırlamanız gereken en önemli şey, yalnız olmadığınızdır. Ebeveynlik aşamanız ne olursa olsun, çevreden ve mevcut kaynaklardan destek hep vardır. Annelik zaten zorluklarla birlikte gelir, ancak emzirme döneminde mevcut süt miktarınızı utanç ve suçluluk olarak görmek yerine bu düşünceyi ortadan kaldırmak için çalışırsak, dünyada bir anne ve bir bebeğinin daha engellerini kaldırmış oluruz.
Görüşünüzü Bildirin 👇
Aşağıdaki "Beğendim" butonuna dokunarak yazıya puan verebilir ve sayfanın alt kısmında bulunan yorum formu aracılığı ile görüşlerinizi diğer okuyucular ile paylaşabilirsiniz.Ayrıca yeni içeriklerden haberdar olmak için: Instagram hesabımızı takip edebilir, Facebook sayfamızı beğenebilir, Twitter'da bizi takip edebilir veya LinkedIn hesabımıza abone olabilirsiniz. İçeriklerimizi kaçırmamak için: Play Store'dan uygulamamızı indirebilirsiniz.
